8 Ağustos 2012 Çarşamba

Şizofren Aşka Mektup

 Hmm... diyerek aldığım bir kitap. Genelde duygusal içerikli kitapları sevmem. 
Okurken biraz karıştırdım karakterleri ama kitapta kendimden birşeyler bulduğum yerler oldu...
Okurken oldukça hüzünlendim... Beğendim mi evet beğendim... Cümlelerin duygu yüklü olması beni etkiledi.

Kitaptan Alıntılar (aslında çok fazla alıntı yapmak istediğim yer var)
"Evet... Geriye dönüp bakamadım... Eğer başımı çevirseydim, hiç beklemediğim bir acının yarattığı şokla gerilen, içinde çok derinlerde bir yerlerde saklı tuttuğun, kendine ve bana durmadan yabancılaşan, hiç ama hiç tanımadığım bir yüz bulacaktım pencerede..."

"İşte böyle anlarda yüzü daha da netleşirdi, dünyaya gözlerinden bakan o yaralı çocukluğunun. İşte en çok, seni içimden doğru sevdiğim böyle anlarda severdim."

Tanıtım Bülteninden
Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkûm, ezilmiş, kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen, o sevdalı kadın mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldığımda çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyordum. Artık yalnız kalmak dayanılmaz olmuştu benim için.SİTE