Catherine Fisher etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Catherine Fisher etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Sapphique

Veee İncarceron' u bitirdikten sonra sıra "Sapphique"te.

Bu kitapta konular daha da ilginçleşiyor. Finn kaçtı ama mutlu değil. Hapishanenin bir isteğinin olduğunu öğreniyoruz... 
Acaba ne olacak diye meraktan öldüm kitap bitene kadar... Kitap bitti ama peki şimdi ne olacak diye kaldım... En az iİncarceron kadar güzeldi. Yazar ilk kitap ile konuları çok güzel bağlamış. Enfes bir tat almış müthiş bir manzara görmüş gibi hissettim... Abartmıyorum, hayal gücüm resmen tavan yaptı...

Kitaptan Alıntılar
"Diyar'ımız muhteşem olacak. İnsan gibi yaşayacağız ve bir milyon işçi toprağı bizim yerimize işleyecek. Tepemizdeki eciş bücüş ay, Hiddet Yılları'nın amblemi olacak bizim için. Bulutların arasında yitik bir anı gibi titreşecek."

"Hapishane'yi kandırdım. Babamı aptal yerine koydum. Ona yanıtlayamacağı bir soru sordum."

Tanıtım Bülteninden
KALBİN KİLİDİNİ HANGİ ANAHTAR AÇAR?

Finn canlı Hapishane'den, korkunç Incarceron'dan kaçtı; ama orayı hatırladıkça acı çekiyor çünkü kardeşi Keiro hâlâ içeride.
Claudia, Finn'in Kral olmasında ısrarlı, oysa Finn kendi kimliğinden bile şüphe ediyor.
Deli büyücü Rix, Hapishane’nin şimdiye kadar sevdiği tek insan olan Sapphique’in Eldiven’ini gerçekten buldu mu?
Keiro, Eldiven’i çalarsa dünya yıkıma mı sürüklenecek?
Biri içeride, diğeri dışarıda.
İkisi de özgürlük arayışında.
Sapphique gibi. S


İncarceron

İlk kitap yorumum İncarceron olsun istedim :) 
Çook ilginç bir konusu var... Fantastik romanları severim. Hızla okuyup yalayıp yuttum... Devamı olan "Sapphique" de hemen alıp okudum...
Ne yapacağı belli olmayan, tutsaklarını sürekli izleyen, tutsaklarıyla alay eden canlı bir hapishane... Keyif alarak okudum. Kitabın bitmesine üzüldüm ama çok lezzettli bir yemek yemiş gibi, yeni bir manzara keşfetmiş gibi bir his bıraktı bende :):)

Bu arada kitapta geçen cilt çubuklarından ben de istiyorum...

Kitaptan Alıntılar
"Tehlikeli bir deney olacak ve öngörmediğimiz riskler olabilir. Ama İncarceron son derece karmaşık ve zeki bir sistem olacak. Mahkumlarına ondan daha iyi ve şefkatli davranan bir gardiyan olamaz."

"Sen babamsın, İncarceron. Çektiğin  acılardan doğdum. Çelikten kemikler; devreler ise damarlar. Kalbim demirden bir mezar."

Tanıtım Bülteninden
Bu Hapishane Canlı...

Bir hapishane hayal edin: Öyle büyük ki içinde hücreler ve koridorlar, ormanlar, şehirler ve denizler var.

Bir mahkûm hayal edin: Belleği yok, Dışarı’dan geldiğine emin, oysa Hapishane yüzyıllardır kapalı ve şimdiye kadar oradan kaçabilen yalnızca tek bir kişi var.

Bir kız hayal edin: Bir malikânede, zamanın yasaklandığı bir toplumda yaşıyor; bilgisayarlarla yönetilen bir 17. yüzyıl dünyasına kapatılmış, istemediği bir evliliğe mahkûm, hem korktuğu hem de gerçekleşmesini arzuladığı bir suikast komplosuna karışmış.

Biri içeride, diğeri dışarıda… Ama ikisi de tutsak.

Incarceron’u hayal edin.

Hem ürkütücü hem çok çekici ve bağımlılık yaratacak yeni bir serinin başlangıcı.

“Dikkat çekici bir fütürist roman, nefes kesici bir tempo, zekice kurgulanmış
bir olay örgüsü ve her iki mekânın tasarımında harika detaylar... Zamanlaması mükemmel, şaşırtıcı olaylar ve muhteşem bir son. Kesinlikle okunmalı.” -The Booklist