Biraz başucumda bekledikten sonra okumaya karar verdim kitabı. Daha ilk sayfalardan sıcacık geldi bana... Kitap, yaşadığı büyük acı nedeniyle doğada yalnız başına yaşamayı seçen bir adamla ilgili. Adamın kendini sorgulaması, hayat hikayesini anlatması hoşuma gitti.
En son yaşadığım üzücü olayların üstüne tam denk geldi. Yalnızlık, sevmek, kaybetmek, kendi içine bakmak üzerine düşünür oldum...
Kitaptan Alıntılar;
"Uzun ve ıssız kışlarda kendime sık sık hala senin gözlerinle görülebilseydi çevremde nasıl bir dünya olurdu diye soruyorum." sayfa:18
"Güzellik de kırılgan bir görüntüden başka bir şey değildi: Onu yok etmek dünyanın en kolay şeyiydi." sayfa: 26
"Acaba yalnızlık duyarlılığı derinleştiriyor mu diye ya da insan duyarlılığı derinleştiği için mi yalnızlığı seçiyor diye düşündüğüm çok oldu." sayfa: 35
"İçimde daha önce var olmayan bir yer açıldı. O yerde bir boşluk vardı. Huzursuz, susamış, bir varoluş bekleyen bir boşluk. O varoluş sendin." sayfa: 39
"Hayatlarımızı ören ne kadar acı vardır? Bu acıların kaçı önlenebilir türdendir?" sayfa:42
"İndiğin zaman dip nerededir? Basamaklardan inersin, bunların son olduğunu düşünürsün ama sonra bir bakarsın ki başkaları da varmış merdiven döne döne, kıvrıla kıvrıla inip duruyormuş." sayfa:119
Tanıtım Bülteninden;
Kırılganlığımız güce, kader
bilgeliğe, trajediler aşka, zifiri karanlık içsel aydınlığa
dönüşebilir.
“Öyle bir an oldu ki, ikimizin minik taşları düzgün biçimde yan yana
düştüler. Ben bir adım atıyordum, sen de aynı uzunlukta bir adım
atıyordun. Ben seni bekliyordum, sen bana yetişiyordun, ben sana
ulaşıyordum, sen beni bekliyordun. Sonsuza kadar böyle gideceğimizi
sanıyorduk. Oysa ben şimdi ormanda yürüyorum ve ayak izlerimden başka
iz yok. Kimse yürümüyor yanımda, kimse izlemiyor beni, ya da önümden
gitmiyor...”
Matteo ve Nora... biri ateştir diğeri su, biri akıldır diğeri yürek,
biri sürekli harekettir diğeriyse durgunluk ve huzur;
biri düşüncedir diğeri sezgi, biri zamandır diğeriyse sonsuzluk...
Ancak bir gün
bu mükemmel uyum dünyanın trajik yasaları karşısında dağılır gider...
Matteo bir anda içinde dipsiz bir boşlukla
tek başına kalır. Ama yollar onu asla bırakmaz ve hiçbir şekilde tahmin
edemeyeceği bir geleceğe taşır.
Zamanla doğa yasalarının gizemini keşfeden Matteo, insanların
kendilerini bulmak, hayatı
tanımak için ziyaret ettiği bir tür keşiş olup çıkar. Hayatın
ve aşkın gizeminin, Nora’nın ardında bıraktığı bu büyük soru işaretinde
yattığını, Matteo bir gün
anlayacaktır...
Sonsuza Kadar kimi zaman yok eden, kimi zaman da arındıran içimizdeki
ateşi anlatıyor...