23 Aralık 2012 Pazar

Karnıyarık Denemem

Patlıcanı cok severim...
Bugün bir de karnıyarık yapabilir miyim diyip işe koyuldum.
Patlıcanları alıp yıkadım...
Sonra çizgili çizgili kesip tuzlu suda beklettim.
Sonra suyunu sıkıp kuruladım patlıcanları.

 Kızgın yağa patlıcanları koydum. İlk koyarken komple ceçirdim yağa bulansın diye.. Biraz kızardıktan sonra için hafif deldim. Kızartmaya devam ettim.Ta kii içi yumuşayana dek.

Sonra kızaran patlıcanların yağını çeksin diye peçeteli tabağa aktardım.
Sonra iç harcı için 1 adet yeşil sogan ve 2 diş sarımsak kestim.

Sonra az yağlı tavada soğan ve sarımsağı biraz öldürdüm.

Sonra kıymayı ekledim (kıyma 400 gr cok geldi, 250-300 iyi olabilir)

Suyunu çekene kadar kavurdum, sonra tuz ve karabiber ekledim.

Sonra salça ekleyip iyice karıştırdım.

İç hazır olunca patlıcanların göbeklerini kaşığın tersi ile açtım, ama tam delmeden :D

Sonra patlıcanları doldurdum.

Üsterine soyulmuş domates ve yeşil biber koydum.

Sonra 1 kaşık salcayı ılık su ile sulandırdım.
 
Sonra patlıcanların etine degmeyecek sekilde salcalı suyu ekliyoruz.

Sonra 170 derece fırında pişirdim.
Son hali bu olunca aldım...

Ve işte sonuç ta taaaa


Sütlaç Yaptım

Sütlaç yaptım bugün..
Kullandığım malzemeler;
  • 1,5 çay bardağı pirinç
  • 1 Litre içme suyu
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 bardak içme suyu
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • 1 LT süt

Öncelikle 1,5 çay bardağı pirinci birkaç defa yıkadım...
Sonra 1 litre su ekledim..

Pirçinler suyunu çekene kadar, yumusayana dek kaynattım.
Soğuk sütü ekleyip, kaynamasını bekledim.

O orada kaynarken, bir tasa 1 bardak su ve 2 corba kasıgı un ekleyip iyice karıstırdım.

Tenceredeki karışım kaynayınca, birkaç kaşık alıp tasa döktüm, un su karışımı soğuk olmamalı ılık olmalı.

Sonra  un su karısımını tencereye döküp kaynattım. Sürekli karıştırdım 5-10 dakika sanırım.
2,5 su bardağı şekeri ilave ettim. Bir iki taşım daha kaynattım. En son olarak vanilya ekledim ;)

Kaselere bölüştürdüm. Soğuyunca, kurabiye kabını ıslatıp tarcına batırdım şekil olsun biraz :D
Ve işte sonuçç ta taaaaaaaaaaaaa.....

Fazla olmuş birazını komşulara dağıttım...

En son aldıklarım

Uzun süredir bişeyler almıyordum... İhtiyaçlar ve ufak tefek birkaç şey alındı bu hafta...


Tırnakta yaprak ve kelebek deseni

Bugün yeni bir desen daha denedim...

Kar ve Ben

Servis beklerken çektim fotoğrafı... Aklıma düştü bir şiir...

Cahit Sıtkı Tarancı - Kar ve Ben
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?

Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!

Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;

Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.

22 Aralık 2012 Cumartesi

Hiç bir şeye değişmem aşkla bakan gözlerini

Bu şarkıyı bana armağan eden kişi nerdeyse ağlatçaktı beni...Hayat ne değişik... Süprizlerle dolu... :):)

Mustafa Ceceli - Sevgilim

Sevgilim, saçlarını tarayıp gerdanını okşayıp
Ninniler söyleyip dizlerimde uyutsam seni
Sevgilim, kadere aldanmayıp kağıt olup kalem olup
Mutlulukla bir son bulup en sonuma yazsam seni
Hiçbir şeye değişmem aşkla bakan gözlerini
En son anımda bile söylemeliyim sevdiğimi
Hiçbir şeye değişmem senle geçen günlerimi
En son anımda bile tutmalıyım ellerini

15 Aralık 2012 Cumartesi

Ne oldu ikimiz ayrı yönlere gittik


Gülben Ergen - Dünyaları Versem
Sahipsiz mi kalır sanıyorsun kalbim sen gidersen
Kalmaz elbette sıcak bir yuva bulur ben eğer dilersem
Aksın gözyaşım da kurur birkaç kez silersem
Yazdığını siler mi sence kader ona dünyaları versem
Ama yok kimsenin böyle bir hakkı
Bu yolu senle birlikte geçecektik
Aynı yaşlara birlikte girecektik
Issız bir sahili mesken edinecektik
Ne oldu ikimiz ayrı yönlere gittik